Sayın Fauchon, öncelikle Dünya Su Konseyi (WWC)’nin küresel su konularındaki rolü ve şu anda odaklandığı temel alanlar hakkında bizi kısaca bilgilendirebilir misiniz?
Dünya Su Konseyi, 1996 yılında Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenen Birinci Dünya Su Forumu sırasında, küresel su sorunlarına ve ortak eylemleri koordine etme ihtiyacına yanıt vermek amacıyla kurulmuştur.
Konsey, uluslararası toplumu bir araya getirmeyi, su güvenliğine yönelik politik eylemi desteklemeyi ve Dünya Su Forumu'nu düzenlemeyi amaçlayan, kâr amacı gütmeyen uluslararası bir kuruluştur.
Konsey, tabandan üst düzey politika alanına kadar tüm faaliyet sektörlerinin ve çok düzeyli paydaşların bilgi ve zorluklarını bütünleştiren kapsamlı bir diyaloğa önem vermektedir.
Suyun sınırları yoktur ama ülkelerin vardır. Dünya Su Konseyi'nin ilk misyonu, özellikle gelecekte giderek artacak olan su kıtlığı bağlamında, çatışmaları tetiklemesi kaçınılmaz olan su ile ilgili birçok konuda devletler arasındaki diyaloğu teşvik etmektir.
Toplantı ve fikir alışverişi için bir platform oluşturarak, su sektörü ve ilgili alanlardaki tüm aktörlerin eşit söz sahibi olmalarına ve seslerini duyurmalarına olanak sağlamaktadır.
İkinci olarak Konsey, suyun politik gündemde küresel bir öncelik olmasını savunmakta, sürdürülebilir su yönetimi uygulamalarını desteklemekte, herkes için güvenli su ve sanitasyona erişimi sağlamak ve su kaynakları konusundaki anlaşmazlıklar da dâhil olmak üzere su ile ilgili zorlukların üstesinden gelmek için paydaşlar arasında işbirliğini teşvik etmektedir.
Konsey, yenilikçi yaklaşımlar, pratik çözümler ve geleneksel olmayan su kaynakları, su tasarrufu önlemleri ve doğa temelli çözümler gibi sahadaki uygulamalar konusunda farkındalığı artırmayı amaçlamaktadır.
Son olarak, Konsey, üç yılda bir gerçekleştirilen bir etkinlik olan Dünya Su Forumu ile dünyanın dört bir yanından paydaşları su ile ilgili konuları tartışmak, çözüm bulmak ve ortak eylemde bulunmak üzere bir araya getirmektedir.
Su konusunda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşmak için mevcut gidişatın yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz. Su ve sanitasyonla ilgili çok yönlü zorlukların üstesinden gelmek için mevcut düşünce yapısında değiştirilmesi gereken en önemli alanların hangileri olduğunu düşünüyorsunuz?
Esasen mevcut durum, Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 6'nın su hedeflerine ulaşmak için gereken ilerleme ile bağdaşmıyor. İlerlemenin politikacılar, iş dünyası liderleri ve kanaat önderleri de dahil olmak üzere küresel yönetişim aktörlerinin zihniyetine bağlı olduğunu anlatmak için suyun bir politika olduğunu söylemek istiyorum.
Bahsettiğiniz gibi su ile ilgili konular çok yönlü ve birçok farklı sektörle bağlantılıdır. Su, sorunun merkezinde yer almakta ve tüm Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın anahtarı konumundadır.
Dünya Su Konseyi, su, gıda, enerji ve ekosistemin yanı sıra sağlık ve eğitim arasındaki bağlantıları da kapsayan beş ayaklı ittifak yaklaşımını benimsemektedir.
Dolayısıyla "herkese uygun tek bir çözüm" yoktur. Her paydaş, kendi alanındaki uzmanlığını belirli su meselelerine taşımalıdır. Politika yapıcıların daha net bir bakış açısı ile daha bilgili ve etkili kararlar almasına olanak sağlayacak bir bilgi havuzunun oluşturulması amacıyla bu uzmanların karşılaştıkları zorlukları paylaşma sorumluluğu vardır.
Yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası olmak üzere her düzeyde eyleme ihtiyaç vardır.
Dünyanın en büyük su etkinliği olan 10. Dünya Su Forumu 2024 yılının Mayıs ayında Endonezya'nın Bali kentinde düzenlenecek. Önümüzdeki forumun önceki forumlardan ne gibi farklılıkları olacağını bize anlatabilir misiniz?
Konsey, dünyanın en büyük su etkinliği olan ve her üç yılda bir dünyanın dört bir yanından paydaşları suyla ilgili konuları tartışmak, çözümler bulmak ve ortak eylemde bulunmak üzere bir araya getiren Dünya Su Forumu'nu düzenlemektedir.
Her forumun yapısal ve önemli farklılıkları vardır. Bu yıl 10. Dünya Su Forumu, 18-25 Mayıs 2024 tarihleri arasında Bali'de (Endonezya) "ortak refah için su" ana teması altında gerçekleştirilecektir.
Bali'de su özellikle kutsal sayıldığı ve dini törenlere konu olduğu için 10. Dünya Su Forumu'nun Bali'de düzenlenmesi gerçekten sembolik bir anlam taşımaktadır. Böylece Endonezya kültüründen yararlanılarak su, insan ve doğa arasındaki bağ güçlendirilmektedir. Su gerçekten de hayatımızın merkezinde yer almaktadır.
Ayrıca Endonezya su yönetişimi konusunda önemli bir role sahiptir ve bu da Forum'a katma değer sağlamaktadır. Endonezya, Hint ve Pasifik Okyanusları arasındaki konumu nedeniyle su yönetişimi ile ilgili bölgesel ve uluslararası girişimlere ve kuruluşlara aktif olarak katılmaktadır. Bir takımada ülkesi olması sebebiyle Endonezya, deniz seviyesinin yükselmesi gibi suyla ilgili tehlikelere karşı özellikle savunmasız konumdadır. Ülke, bu nedenle afet yönetimi, dayanıklılık ve iklim değişikliğine uyum çabaları konusunda uzmanlaşmıştır. Endonezya nehirler, göller ve yeraltı suları da dahil olmak üzere bol miktarda su kaynağına sahip olmasına rağmen, özellikle merkezden uzak bölgelerde güvenli içme suyu, sanitasyon ve sulama altyapısı sorunları yaşamaktadır.
Ortak refah için su teması, ekonomik kalkınma, kamu sağlığı, çevresel sürdürülebilirlik, sosyal eşitlik ve kültürel refahı etkileyen birçok konu için geçerlidir.
2009 yılında İstanbul'da düzenlenen 5. Dünya Su Forumu'na ev sahipliği yapan ve Dünya Su Konseyi yapısı içerisinde aktif bir ülke olan Türkiye'nin bölgesel ve küresel düzeyde su sorunlarının çözümüne yönelik rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, su kaynaklarını etkin bir şekilde yönetmek için zaman içinde gelişen çeşitli politika ve kurumlarıyla uzun bir su yönetimi ve yönetişimi geçmişine sahiptir. Türkiye'nin devam eden reformları ve girişimleri, ülkenin su yönetimi uygulamalarını çağımızın ihtiyaçları ve zorluklarına göre uyarlama konusundaki kararlılığını ortaya koymaktadır.
Türkiye, hidroelektrik mühendisliği, baraj ve rezervuar inşası, sulama teknikleri, su arıtımı, atık su izlemesi gibi su yönetiminin çeşitli yönlerinde uzmanlık ve beceriler geliştirmiştir. Dolayısıyla Türkiye'nin uzmanlığı, bölgesel ve küresel ölçekte diğer ülkelere aktarılabilecek önemli bir bilgi kaynağını temsil etmektedir. Bu aktarım, uluslararası forum ve konferanslara katılımının yanı sıra sektörel ölçekte, sanayi ve işbirliği yoluyla da gerçekleştirilebilir.
Genel bir mesaj olarak Dünya Su Konseyi, üyelerinden, ilerlemeyi devam ettirecek fikir ve girişimleri ortaya koymalarını beklemektedir. Türkiye, su yönetiminde bilimsel bilgi, inovasyon ve dayanıklılığı geliştirmek için uluslararası ortaklarla işbirliği içinde araştırma ve geliştirme girişimlerini destekleyebilir.
Önemli ve somut çözümler öngörerek ve özel fonlar sağlayarak üyelerimizi su yönetimi ve tüketim kontrolüne ilişkin mevcut ve gelecekteki zorlukların karmaşıklığını ve ölçeğini kavramaya teşvik ediyoruz.